İyi İletişim Kurmak Mümkün Mü? İşbirliğinin Önemi.

Gizem Saruhan
3 min readJan 4, 2022

--

Yazıyı dinlemek için ->

Photo by Yogesh Pedamkar on Unsplash

İş hayatında iyi bir ikili ilişki için açık iletişim oldukça önemli, ama maalesef yeterli değil. Normal bir iş gününde epey ılımlı olmanıza rağmen can sıkan konuşmalar yaşayabilirsiniz. Akşam bilgisayarı kapattığınızda gün içinde yaşadığınız bir konuşmanın hala canını sıktığı zamanlar oluyordur. Bir türlü nedenini anlayamadığınız, “ben kötü hiçbir şey yapmadım ki” diye endişelendiğiniz konuşmalar.

Suçu kendinizde aramayı ve böyle durumlarla karşılaştığınızda huzursuz olmayı bırakabilirsiniz çünkü tüm bunları açıklayan davranışsal evrim stratejileri var. Bu stratejiler bize sadece açık ve dürüst iletişimin yeterli olmadığını söylüyor çünkü nesiller boyunca elde edilen en önemli sonuç “davranış” söz konusu olduğunda insanların hile yapmaya daha yatkın olduğudur.

İyi ilişkiler için ne zaman işbirliği, ne zaman hile yapmalıyız?

Üç farklı davranış odağı var; kendiniz için en iyisini yaptığınız davranış, gen paylaştığınız akrabalarınıza karşı davranış ve hiçbir gen paylaşımınız olmayan birine karşı davranış. Kendi genlerimizi devam ettirmek için en iyi şekilde davranmak kolaydır, yine söz konusu akrabalarımız bizimle benzer genleri taşıdığı için gerektiğinde onlara yardım edecek şekilde davranmak da çok zor değildir fakat herhangi bir gen bağımız olmayan biri ile işbirliği yapmak optimize edilmesi zor bir konudur.

Mahkum ikilemi oyununu biliyorsunuzdur belki, bu oyun nasıl davranacağımızı bilmediğimiz durumları anlatan en temel örnektir.

2 mahkum var ve ikisi de kaçarken yakalanır ve ayrı sorguya alınırsa 4 seçenek oluşur:

  • İki mahkum da konuşmaz
  • İki mahkum da konuşur
  • İlk mahkum konuşup ikinciyi sırtından bıçaklar
  • İkinci mahkum konuşup ilkini sırtından bıçaklar

Oluşan bu 4 durumda optimal davranış şekline bakacak olursak apaçık ortada ki, bir birey size karşı işbirliği yaptıysa siz de yaparsınız. Sonraki seferde sizi aldatırsa siz de aldatırsınız. Çok basit, sizi sırtınızdan bıçaklayan biri olmadıkça her zaman işbirliği yaparsınız. Bu da kısasa kısas stratejisidir. Bu strateji ideal gibi görünse de bir handikapı vardır, son hamle sizde olmadığında sırtınızdan bıçaklanabilirsiniz.

Kısasa kısas bir sinyal dalgası gibi düşünülebilir. x’e x, y’ye y gönderirsiniz. Gayet mantıklı gibi görünse de sinyal yanlış gönderildiğinde tüm düzen bozulur. Yani siz işbirliği yaparken bu karşı tarafa bir hile gibi görünürse, karşıdaki hile yapmaya başlar ve siz işbirliği içindeyken neden hile yaptığını anlayamazsınız. Sürekli karşılıklı hile yapılmaya başlanır.

Karşılıklı hile yapılırsa 5 hileden sonra hile yapmayı bırakma kurallı strateji ile işler tekrar yoluna girmiş gibi görünse de bunun da bir olumsuz yanı var. Siz hileye karşı 6. seferde mecburiyetten işbirlikçi yaklaşırsanız ve karşınızdaki tekrar hile yaparsa sömürülmüş olursunuz.

Son olarak Pavlov Psikolojisi stratejisi var. Bu psikolojinin işleyişi oldukça basit: Eğer bir stratejide ödül aldıysanız, onu yapmaya devam edersiniz. Almadıysanız, strateji değiştirsiniz ve böylelikle sömürülmezsiniz. Bu stratejinin kötü yanında ise sizi bağışlayan birini sömüren kişi siz olursunuz.

Tüm bunların ışığında, iyi bir iletişim için gerçekten neye nasıl karşılık vermemiz gerektiğini iyi analiz etmek ve yeri geldiğinde hileci yeri geldiğinde işbirlikçi olmak zorunda olduğumuzu söylemek çok doğru olacaktır çünkü gördüğünüz gibi hiçbir strateji optimal değil ve hepsinin bir handikapı var. Hep işbirlikçi yaklaşım sergilemek en sonunda sömürülmenize sebep olabilir ve hiçbir hatanız yokken akşam oturduğunuz yerde sırf bir başkasının davranışı için huzursuz hissediyor olabilirsiniz. Bazen tüm hilelere rağmen işbirlikçi adım atmak gerekir ve bu iyidir, bazense hile yapana sadece hile ile karşılık vermek gerekir. Her ne olursa olsun, kesinlikle her türlü çıkmazı karşılıklı konuşmak gerekir çünkü üstte bahsettiğim gibi işbirlikçi sinyalimiz yanlış gitmiş olabilir. Bir yanlış anlamayla hileyi başlatmış kişiyi karşımızdaki sanarken, aslında biz olabiliriz.

Umarım hoşunuza giden bir yazı olmuştur. Yorumlarınızı bekliyorum. Bu arada yazıyı beğendiyseniz alkış ile beni haberdar edebilirsiniz.

Önceki Yazım ->
Sonraki Yazım ->

--

--