Büyük Resmi Nasıl Görürüz? Grooming Toplantılarında Kaybolmamak.

Gizem Saruhan
3 min readJan 27, 2022

--

Photo by Yoel Winkler on Unsplash

Kişisel gelişimim veya gerilememi ölçmek adına sık sık spesifik bir olay ve o olaydaki davranışım neydi parametrelerini değerlendiririm, çünkü biliyorum ki insan ancak bir adım geriden kendine baktığında objektif olabilir. Bu objektif bakış sayesinde ise çoğu zaman kendimi eleştirebilmeyi ve aynı zamanda kendime şefkatle yaklaşabilmeyi öğrendim. Bu yazıda da yine böyle anların birinde kendimi değerlendirirken fark ettiğim bir sonuçtan yola çıkarak “büyük resme bakabilmek” neden bu kadar önemli konusunu anlatmak istiyorum.

İş hayatına başladığım ilk yıllarda grooming toplantılarına inanılmaz önem verir ve her konuyu tabiri caizse soy ağacı çıkarır gibi en derinine kadar netliğe kavuşturmaya çalışırdım. Tüm ekibin kendi soy ağacını çıkarmaya çalıştığı bir grooming düşündüğünüzde ise, iyi yönetilmemiş, zamanı yetmemiş, verimsiz, kimi insanların dikkatini dağıtmış bir toplantı olacağını çabucak fark edebilirsiniz.

Şimdi ise aynı inanılmaz önemi verdiğim grooming toplantılarında daha az soru soruyorum. Bunu ilk fark ettiğimde öz eleştirimi yaparken, bu davranışımın sebebinin groominglere eskisi kadar önem vermemem olduğunu sandım ve epey demotive oldum. Daha sonra Forbes’taki “Why Perfection Is The Enemy” (Mükemmeliyetçilik Neden Düşmandır) makalesi hayatın tatlı bir sürprizi olarak karşıma çıktı.

Benim için yazının çarpıcı olan ilk paragrafında, insanların ormanı (büyük resmi) değerlendirmekten daha çok yabani otlara (küçük ayrıntılar) bakmakla vakit geçirdiğini ve işlerinin onları doğru yöne taşıyıp taşımadığını sormak yerine ayrıntılarda kaybolduklarını, hepsinden önemlisi bitiş noktasını bulmakta zorlandıklarını anlatmaya çalışıyor Deep Patel ve zihnimde binbir aydınlanma yaşanıyor.

Yersiz kuruntularımı yok eden bu makale bana, grooming toplantılarında daha az soru sormamın sebebinin artık soy ağacının dallarına değil, soy ağacının kendisine odaklanışım olduğunu gösteriyor. Her şeyin duracağın yeri bilmekle alakalı olduğunu söylüyor.

Bir işi mükemmel yapmaya değil, işi anlamaya odaklandıkça yalnızca büyük resmi çizebileceğimiz soruları sorar hale geliyoruz. Tecrübe kazandıkça kafamızdaki bitiş noktasını belirlemekte profesyonelleşiyoruz elbette ama işin önemli kısmı belki de iş hayatına atılır atılmaz “büyük resmi görmek” tanımını karşılayabilmek.

Pozitif psikolojinin önemi yadsınamaz isimlerinden Prof. Fredickson’ın “Broaden-and-Build Theory” (Genişlet ve İnşa Et Teorisi) bu büyük resmi görebilmek konusunda oldukça etkileyici bir temele dayanır. Fredickson, pozitif duyguların farkındalık seviyesini arttırdığını ve yukarda bahsettiğim bir ormandaki çalılar yerine ormanın kendisine odaklanabilmeye yardımcı olduğunu söyler. Bu söylemi biraz daha bilimsel deneylerle destekleyelim:

Schmitz, T., De Rosa, E., & Anderson, A. tarafından 2009 yılında bir beyin görüntüleme çalışması yapılıyor. Çalışma sırasında katılımcılara nötr, pozitif ve negatif kategorilerinde ayrı ayrı fotoğraflar gösteriliyor ve bu duygu durumundan birini yaratmak amaçlanıyor. Sonrasında herkese bir ev ortasında bir insan yüzü fotoğrafı gösteriliyor ve yüz bir kadına mı yoksa erkeğe mi ait bunu söylemeleri isteniyor. Bu deney sırasında bir yandan da katılımcıların beyinlerindeki oksijen akışının arttığı (yüksek seviyede nöral etkinlik olan) bölgeler gözlemleniyor.

Katılımcılara gösterilen bir ev içinde bir yüz fotoğrafında iki değişen var; ev ve insan yüzü. Beyinde bir insan yüzünü ve bir mekanı işleyen alanlar farklı yerlerde. Pozitif, negatif veya nötr bir duygu durumundayken katılımcıların beyinlerinde resmi gördüklerinde sadece beynin yüz görüntüsünü işleyen bölgesinde mi yoksa her iki bölgesinde mi oksijen artışı yükseleceği ise deneyin asıl merak konusu.

Deneyin sonunda negatif ve nötr duygu durumunda olan katılımcıların beyinlerinde tek bir alan yani yüzü işleyen alan parlarken; pozitif duygu durumundaki katılımcıların beyninde hem yüzü hem mekanı işleyen her iki alanın da parladığı görülüyor. Yani yalnızca pozitif duygu durumundaki katılımcılar büyük resmi görebiliyor :)

Her zaman dediğim gibi; pozitif olun ve pozitif bakmaya çalışın. Ormanınızı çiçekleri ve yabani otlarıyla kabullenin ve sürekli onlarla ilgilenmekten vazgeçin.

Umarım hoşunuza giden bir yazı olmuştur. Yorumlarınızı bekliyorum. Bu arada yazıyı beğendiyseniz alkış ile beni haberdar edebilirsiniz.

Önceki Yazım ->
Sonraki Yazım ->

--

--

Responses (1)