Okul Birincisinin Kabul Edilmediği İşte Çalışmak

Gizem Saruhan
3 min readAug 15, 2023

Bölümü dinlemek için ->

Photo by Ben Hershey on Unsplash

Öğrenim hayatımın büyük bir parçasında epey çalışkan biriydim. Tüm dershanelere sınavlarında dereceye girdiğim için yüksek indirimlerle gittim. Deneme sınavlarında mutlaka dereceye girerdim. Bu çalışkanlık dönemi üniversiteye kadar devam etti.

Üniversiteye başladığımda hem algım kapanmış hem de çalışma şevkim bitmişti ki kendisini derslere çok ilgili, pür dikkat dinleyen bir öğrenci olarak da tanımlayamazdım. İlk dönemimde aldığım 8 dersin 6'sından kalmıştım. O güne kadar tam tersi bir profil çizerken artık kendimi ‘başarısız’ olarak tanımlamaya başlamıştım. Burası aslında çok kilit bir nokta çünkü böyle bir değişim, böyle bir hayal kırıklığı, böyle bir isyan etme anıyla karşılaşınca karşınızda iki yol oluyor. Ve işte tam da böyle anlarda yaptığınız seçimler geleceğinizi belirliyor. Ya kendinizi ben başarısız biriyim diye etiketlersiniz, ya da şu anki durumunuzun tüm yaşantınız boyunca devam etmeyeceğini kendinize sık sık hatırlatırsınız.

Tıpkı çok başarılı birinden başarısız birine geçişinizin gerçekleşebilmesi gibi, başarısız birinden çok başarılı biri haline de gelebilirsiniz. Bu arada minik bir açıklık getirmek isterim çünkü epey hassas bir konu olduğunu düşünüyorum, burada başarılı/başarısız kişi tabirleri bana sorarsanız yalnızca tek bir olayla ölçülemeyecek şeyler. Böyle bir durumla karşılaştığınızda elbette kendinizi başarısız görmeniz çok da doğru değil fakat o yaşlarda, o kafa yapısıyla, o bakış açılarıyla insan bu değişimi tam da başarısızlık olarak görüyor. Büyüdükçe başarının tanımı değişiyor ve genişliyor.

Üniversite bitişinden 7 sene sonrasına, yani günümüze atladığımızda ise kendimi epey başarılı biri olarak hissediyorum (o günkü başarı kıstaslarım üzerinden). Evet, hissediyorum. Eminim kendi normlarına göre değerlendirdiklerinde beni başarılı bulmayacak onlarca insan vardır ki bu tümüyle normal. Yalnızca kendini başarısız olarak tanımlayan üniversitedeki halimin şu anki durumumdan çok memnun olduğunu söyleyebilirim. Bu bir kıyas değil kendi gelişimimi anlatabilmek adına örneklemek istiyorum, ben okuldan zar zor mezun olurken derece yapmış arkadaşımın kabul edilmediği bir işte çalışıyorum.

Peki, başarısız biri nasıl çok başarılı biri haline gelir? Pratik yaparak. Çalışarak, okuyarak, dinleyerek, izleyerek değil; yazarak, eyleme geçerek, elini kirleterek.

Biliyorum korkuyorsunuz, her yer eğitim serileriyle dolu. Temizlik yaparken arkada podcast dinliyorsunuz zaman boşa geçmesin diye. Tuvalette aldığınız Udemy kursunuza devam ediyorsunuz. Çalışkansınız. Mesai yapar gibi çalışıyorsunuz ama iş bulamıyorsunuz. Neden biliyor musunuz? Edindiğiniz bilgileri kullanmıyorsunuz, pratik yapmıyorsunuz.

Bu tıpkı yıllarca terapi alıp hiçbir gelişme göstermeyen biri ile 3 aylık terapide büyük yol kat etmek gibi. 50 tane kişisel gelişim kitabı okumak ama hala hareketlerinde bir değişiklik göstermemek gibi. Öğrendiklerinizi hayatınızda uygulamaya çalışmazsanız ne gittiğiniz terapistin, ne de okuduğunuz kitapların bir faydasını göremezsiniz. Bilmek ve uygulamak çok farklı şeyler. Çünkü beyin, kendi işine yaramayan ve kullanmadığı bilgileri saklamaz, atıverir bir köşeye. Nöral bağlantılar aynı davranış defalarca defalarca tekrarlandığında oluşur.

Biliyorum bazen de başarısız olma korkusu yüzünden başlayamıyorsunuz. O işe adım atmazsan o işin sonunda başarısız olma ihtimalin de hiç gerçekleşmez. Teoride doğru. Peki ya pratikte? O işe adım atmazsan şimdiden başarısız olmuş olursun. Sonuçtan bağımsız, adım atabilmektir başarının tanımı bana sorarsanız.

Çok yakın bir arkadaşım hayalindeki işi bulduğundan bahsediyor ama buna 1 senedir 5 dakikasını dahi ayırmıyor. Hayalindeki işi bulmak oldukça şanslı bir durum, eğer benimkini bulmuş olsaydım tüm vaktimi ona ayırırdım. Arkadaşım bunu yapamıyor çünkü mükemmeli hedefliyor. Her şey harika kurgulanmadan başlarsam başarısız olurum diyor, ve başladığında gerçekten de başarısız olabileceği ihtimaliyle yüzleşmek istemiyor. 1 senedir mutsuz olduğu işi yapıyor.

Şu an gelişim ve öğrenme sürecinde olanlar için tüm bu duyguları anladığımı söylemek istiyorum ilk olarak. Unutmayın bu bir yol, her şey değişebilir. Bu yüzden önden her şeyi planlayarak büyük bir resme bakarak öğrenmeye çalışmak gerçekçi gelmiyor bana pek. Bunun yerine en küçük adımdan başlayarak kendinizi geliştirmeye çalışırsanız, yol sizi zaten daha karmaşık problemleri çözmek durumunda bırakacak. Bir video izlediyseniz, o video hakkında bir proje geliştirin, bir yazı yazın, bir şey üretin. Bakın daha sonra neye ihtiyacınız var ve sonra ona yönelin. Yüzlerce sekme açık olmasın veya favorili. Tek bir sekmeniz olsun her defasında. Tükettiğiniz sekmeyle ilgili bir şey ürettikten sonra, yeni sekmenize geçebilirsiniz.

--

--